Unuttuğumun ilk günü bir tebessüm filizlendi
Unutabilmenin en büyük zaferlerden olduğunu gördüm
Köklerinden ellerinle tutup ağacı sökmek
Ve bakıp titrek kollarına çok yorulduğunu bilmek
Yudum suyla hasretleşmek istemsizce titremek hayat ölüm arası nefesleşmek
Kendini kandırmaktan arındırmak sert defans olmamalıya yok şans bilindik bu türbülans
Unuttuğumun sonrası hatır gönül sofrası ve bir ziyafet bayram yeri kalbimin tam ortası
Kelepçesine aşık eller artık anladı bir yerde zaptedilmiş olduklarının farkına vardı
Halden hale bir revane boş mahalde ben divane dört duvarın çemberinde bir insandır meyane
Unuttuğumun ertesinde noktalar virgüle döndü sahte gümüşler sana kaldı altınların bitti
Sis ortadan kalktığında başlar dalış temaşası
Sis ortadan kalkmadan her ileri adım muallakta
Sinen içine yangınlarından kül topla yada çık dışarı aptallar gibi beyaz tavşanı ara
Yahut al silahlarını dünyalarını tara yada geç aynanın karşısına saçlarını tara
yada kaybettiğin saçlarını aynalarında ara
unutmadan ferah yok, unutmadan olmuyor
Düşünmek İçin Vaktin var
unutma unutmadan olmuyor
aklara varmak için karalardan cay
unutma unutamadan olmuyor
demesi kolay diyeni tabi bunu iyi bilirim
her şey unutulmuyooor
Balkonuma konan kuşlarla veda vaktidir
Bu veda, vedaların ne sonuncusu ne de ilkidir
Hayat kargaya peynir, insansa tilkidir
Hayat çoklu yaşanır, ruhlarsa teklidir
Yavaşlarsan itekletir, fazla hızlı gidersen setekletir
Hayaller randevularda bekletir
İnsanlar defterine adını ekletir
Hayat bazı adları defterinden silmeni gerektirir
Bazen gün, bazı ay ve bazı bazı o yaşanmış uzun yılları tek saniyede silmeyi gerektirir
Unutabilmektir işin özü, unutubilen olabilmektir samuray kılıcı misali tek hamlede kesmektir
Kendini ihtiyacın kadar sevmektir ve insan herşey için muhtedir ve minik bir damla nutfedir
An be an aklımdadır, aklımı benden kaçır bendeyken canım acır unutamayan ağır taşır
Sagopa Kajmer – Düşünmek İçin Vaktin Var