Hafta sonu ne çabukta geldi geçti yaf hiç bişe anlamadım :( planlarımın yarısı haftaya kaldı. Haftasonuna cumartesi akşamı ofisi terk etmekle başladım, her zaman yaptığım gibi gittim bi yerde ayak üstü tıkındım, alışveriş yaptım biraz bir iki dergi (Trendsetter, Digital Art, Penguen) bir şişe parfüm arşivim için bir Dvd (The Crow (1994)) son olarakta fotoğrafcıya baskı için bıraktığım cd ve fotoğraflarım :D sonrasında setbaşı mavi boncuk sokağındaki Pera kafede bir fincan çay ardından sevgili arkadaşım gülay'ın telefonuyla Zafer plaza'daki McDonalds'ta aldım soluğu :) orda beni bekleyen sadece o değilmiş Elif ve Volki'de oradaydı bi güzel tıkındık sanki yeni yemek yemiş olan ben değilmişim gibi kocoman bi hamburger ve kola siparişi verdim sonra pişman oldum (bi daha bic mac yemicem en azından zaferdeki mcDonalds da hiç beyenmedim) geç geldiğim için yemeği en son ben bitirdim bizimkilerde elifin fotoğraf makinası ile oynadılar birazcık yakında video görüntüsünü koyarım buraya gülersiniz :D yemek sonrası zafer plaza'yı terk ettik, biraz dolaştıktan sonra sevgili arkadaşımız volki'yi ektik :D ve Zelig Bar'a eğlenmeye gittik, volki eve gittiğimizi sanıyor öğreninice üzülecek belkide beni öldürecek sizde kurtulursunuz benden :P yedik içtik sonra oturduk barda ülke meselelerini tartıştık allah bize akıl versin :D :D
Pazar günü ise uyku,sinema ve alışverişle geçti detaya gitmeye gerek yok dicem ama girmeden olmuyor ki söylemek istiyorum hayatımda ilk defa kekikli çay içtim :P bilmem siz denediniz mi ama o kadarda berbat değildi, annem sağ olsun.