Çin'ce bilen beri gelsin!

33.jpg
Başım bu kataloglarla dertte işin yoksa bir de bunlarla uğraş :( öğrenmediğim bi çin’ce kalmıştı zaten.

Yeni bir fotoğraf makinası bakıyorum kendime, iki gün önce Sony A100 aldım(Niye buna para verdiğimi bende bilmiyorum, o kadar makina varken) bir tane ama hiç memnun kalmadım olympus’tan şaşmamalı ama onunda yaptığı e-300 serisinde ufak tefek oynamalarla e-330, e-500 gibi versiyon yüksetmek, daha büyük adımlar atmasını bekliyoruz.

Evet yaptım!

Sonunda başardım ve gittim saçlarımı kestirdim :D kaç defa kuaför’ün kapısından dönmüştüm :D
Pokemon Seni

işte yeni saç modeli ile ben :D
Pokemon Seni

biraz göbeğim var onuda erittim mi tam olucak hehehe

2007 senin neyine…

Demicem tabiki yeni yıla girdik, biraz zor oldu ama girdik :) 2006 da bitmeyen işler inşallah 2007 de biticek :D yani öyle olmasını umuyorum :P

1- http://www.muzafferkeskin.com Acil Güncellenmesi gerekiyor :(
2- http://www.mutreft.com Bir türlü bitemeyen blog’um :(
3- http://www.clawdesign.net
4- http://www.zumatru.com
5- http://www.amorce.net

nasıl olacaksa biticek yakında bir bir :D

Ne duruyorsun yazsana

Desede bir tarafım, diğer tarafım yazma diyor. Yazılacak o kadar çok şey varken susmak… Bu isteksizliğin sebebini bulmak gerek!.

Ufak tefek bazı kararlar aldım, ve bazı değişiklikler yaptım hayatımla ilgili, 4,5 yıldır kullandığım msn adresimi değiştirdim ilk olarak, devamında bir kaç ufak tefek şeyler daha. Artık sadece benim istediğim insanlar listemde. Daha önceden de yazmıştım buraya yine ufukta bir kıpırdama var, Falcı kadının dediğine göre bir kötülük ile karşılaşacakmışım ve ardından aradığım insanı bulacakmışım, ilginç geldi, daha öncede fal baktırmıştım bir çok kez ama bu sefer ki çok tuhaftı! hala anlam vermeye çalışıyorum söylediklerine, Fal’a ne kadar inandığımda tartışılır :)

Bir cumartesi akşamı evde oturuyorum :) bir kaç film izledim ama zevk almadım :( yarın ne yapsam diye düşünüyorum, bütün bir günü evdemi geçirsem yoksa dışarımı çıksam die :( bir türlü karar veremiyorum. Evde kalıp Mutreft.com tamamlasam iyi olacak ama hiç bişe yapmak istemiyorum :( bir taraftan Pilli Bebek’ten Siyah – Beyaz adlı parçayı dinliyorum ard arda! Siyah ve Beyaz herşey net gri’ye yer yok hayatı yaşarkende olmaması gibi ama bir türlü başaramıyoruz net olmayı! hayat’tan tam olarak ne istediğimizi bilmiyoruz ne getirirse o diyoruz! öyle olmamalı…

Yeni bir başlangıç! ama nasıl? rengini belirle muzaffer! ama nasıl? kırmak? incitmek? belkide… Ama ne biliyorsun kırılıcağını incileceğini? Gri‘ye yer yok ya Siyah ya Beyaz!… Karar ver söyle, ya da sus(!)

Kimsesiz bir gün…

kapı, ışık, duvar…
masa, sandalye, klavye…
anahtar yok.
sigara var, çakmak yok.
kağıt var, kalem yok.
fiş var, piriz yok.

eşyaları saklı bir oda oyunundayım sanki. aldığım her nefes ciğerlerime ulaşmadan yok oluyor.

boşa koyuyorum dolmuyor.
doluya koyuyorum almıyor.
yanlış anlaşılmayı geçtim.

açtım göğsümü kalbimi çıkardım soluma koydum.
beynimi çıkardım sağıma koydum.
ellerimle tarttım.
büyüklüklerine baktım.
uzunluklarını ölçtüm.
kareköklerini alıp hipotenüsleriyle çarptım.
bulamadım cevabı.

kapıyı açamadım pencereye koştum. baktım simsiyah bir boşluk gördüm.

ışığı yaktım karanlık oldu, kapadım aydınlandım.

boş bir ofisteyim şimdi. bir metrem var elimde geçtiğim yerleri ölçtüğüm. geçeceklerimi çıkardım elde sıfır kaldı.

etkisiz eleman oldum kendi hayatımda. neyle çarptıysam kendimi kaybolan yine ben oldum.

tepkisiz eleman oldum sonunda. kafama vurup lokmamı aldılar sesimi çıkarmadım.
içimden içime çığlıklar attım.

anlamsız sözcüklerimi birleştirdim yazı yaptım.
anlamlılarımı atmosfere yolladım zamanı gelince geri dönsünler diye dönmediler.
elimde bir ben kaldım.

taktım kulaklıklarımı tıkadım kulaklarımı dünyaya, koşmaya gittim. koşarken bileğimi burktum kalbim acıdı.
açtım baktım kalbime diken batmış. çıkardım kan durmadı, kurumadı.
bileğimi sardım sonra devam ettim koşmaya.

baktılar uzaktan ağladılar halime. güldüler. eğlendiler, üzüldüler.

bir yanımda kırmızı var bir yanımda siyah birini seç dediler. kırmızıyı seçtim hayatıma renk katsın diye. kalbim durdu atmadı. açtım yine, vidalarını sıktım biraz.gıcırdayan yerlerini yağladım.

yürüdüm biraz, yoruldum sonra. bağırdım son gücümle gökyüzüne.
cevap geldi
“yine ne var?” diye.
“al beni artık yanına” dedim
“daha çilen dolmadı” dedi.

kaçtım ordan bir kamyonun altına attım kendimi.
karardı herşey.
gözlerimi açtım sonra.

bir kapı,
bir ışık,
bir duvar.

Yazdıkca.

Yazdıkca yazası geliyor insanın, dökmek istiyor içindekileri, haykırmak belkide ama tutan her ne ise… erteliyor her şeyi. Zamana bırakmak her seferinde iyi sonuçlar vermiyor, gerçi tersi olacağını garanti eden yok! ama öyle der büyükler “Zaman’a bırakmak lazım bazı şeyleri” yaşanması gerekiyorsa yaşanır zaten.

Yaşamak?

Dudağımda yarım kalmış bir aşk’ın hikayesi,
Azrail’e inat, oynuyorum ölümün eşiğinde,

Ölüm…
Eskisi kadar uzak değil…

Sana uzaktan bakıyor artık gözlerim.

Sana uzaktan bakıyor artık gözlerim
Gönlüm senden geçmez
Bana döndü hep sözlerim

Unutmak o kadar kolaymı sandın?
Ayrılık bana aşktır artık

Dağılmış saçların gönlünün yatağına
Uyandırma

Sabah olsun ben giderim
Sen kal rüyamda

Aramak o kadar kolay mı sandın?
Yollarım bana aşktır artık
Ah gitmek o kadar kolay mı sandın?
Yoların bana aşktır artık

Sesim bende bir yabancı gibi… şaşarım
Gönlümün takvimine şiir oldu yüzün… ararım

Ah bulmak o kadar kolay mı sandın?
Aramak bana aşktır artık

Düş sokağı sakinleri – Ayrılık, Çok güzel bir şarkı.

Neden?

Sessiz çığlık...
Cevabı aranılan sorularım var! bulmaktan korktuğum, bir bekleyiş var bende umudunu dar çıkmazlarda yitirmiş. Yarın’a şüphe ile bakan bir ben var bende…

“Umudum Blog” Yardım Kampanyası

Erhan Yakut kardeşimizin başlatmış olduğu “Umudum Blog” kampanyasına hep birlikte destek verelim.