muzaffer keskin

Bu sabah maillerime bakarken Portfoyo sitem üzerinden gönderilen bir mesajda, denyonun biri “Joomla editlemekle tasarım yapılmaz muzocuğum” demiş. Sevgili denyocuğum sana vereceğim cevap hakkımı engellediğin(sahte mail adresi yazarak) için buraya yazıyorum. Nasıl tasarım yapılıyormuş gösterde öğrenelim. Bide Joomla ne alaka…

 Geçelim diğer denyolara ki son olarak imlechte karşımaıza çıktı, bunlar bazı şeyleri kabullenemeyen, her şeyi ben bilirim diyen tiplerdir bunlar hayatımızın her alanında kendineri hemen belli ederler, denizde, piknikte, maçta, sinemada, barda, işte, okulda her kısacası yerde. bizde bunlardan kendimizi korumak için “DenyoSavar” adını verdiğimiz gizli bir projenin yapımına başladık, yakın bir zamanda bitirip tüm insanlığı denyolardan temizlicez :D

Uzun zamandır bu konu üzerine yazıcam bi türlü yazamadım, dün aldığım trendsetter'ın mayıs sayısında piktogramlarla istanbul başlıklı yazıda karşıma çıktı dedim yazma zamanı gelmiş :) döktürelim biraz. Şimdi bazı gece eğlence mekanlarının girişinde yazar "Damsız girilmez" diye düşünür dururum acaba bu hatunları hiç rahatsız etmiyormu? bence bu bir aşağılamadır, orda açık diyorki bu mekanda erkeğin eğlenebilmesi için hatuna ihtiyacı var yani hatun bir eğlence aracı(mı) tabi bu uygulama sadece Türkiye'de değil bir çok ülkede var. Bazende düşünüyorum acaba diyorum hatun'suz erkeği adam yerine mi koymuyorlar? yada mekandan kroları uzaktutmak için mi yapılıyor? ama yanında hatun olunca onuda alıyor içeri, sonra geçen hafta karşılaştığım manzara ile karşı karşıya geliyorsunuz ki çok acil mekanı terk etmeniz ve bir daha uğramamanız tavsiye edilir nitekim biz öyle yaptık :) manzara ise 5-6 tane hatun erkek karışık kro clubber mekanda halay çekiyordu.

Lise dönemlerinde gittiğim gündüz discolarınıda da bu levhalardan vardı, sonra o tür levhaları kullanan mekanların pek kaliteli olmadığı kanısına vardım ve uzak durma kararı aldım, demek ki her türlü tip o makena girme girişiminde bulunuyor. Bence o levhaları "damsız girilmez" yerine "kro giremez" yapmaları lazım :)

 

Günü saat sabahın 09:15'de hayata gözlerimi açtım :P ve o gün bugündür bir birimizle uğraşıp duruyoruz :) doğum günümü unutmayıp beni hatırlayan herkeze teşekkürler…

 *Selen
 *Cemile
 *Sultan
 *Serap
 *Volki
 *Pınar
 *Burcu
 *Ahmet
 *Derya
 *Ahmet Şenocak
 *Deniz (Çekirge)
 *Nihal 
 *Tuğba
 *Sema
 

Ayrıca özel olarak Gülay ve Miray'a çok teşekkür ederim. Sayenizde çok güzel bir doğum günü geçirdim, İyiki varsınız.

Söylediğim halde hatırlamayan arkadaşlarımız ise

*Onur (Junkie)
*Ferdi (Destino)
*Mert (Higs)

Kendilerinin doğum günü itina ile unutulacaktır :D

başlıktan anlaşılabileceği gibi şu aralar tembellik yapıyorum, aslında yazmak istediğim çok şey var ama ne bilim tebellik işte :D

İki senedir zorladığı süperlig kapısını nihayet açan Bursaspor artık 1.Lig'te kendilerini kutluyor ve başarılarının devamını diliyoruz.

 Akşam gideyimde tebrik edeyim :)

 bi dönem yönetime karşı ayaklanmıştık o günler geldi aklıma :) MMarloNN saolsun :):)

İnternette gezinirken buldum klibini ve şarkısını, daha önce dinlememiştim çok hoşuma gitti, zaten sagonun tüm parçaları hemen hemen mükemmel eski bir kaç şarkısı hariç :) Yunus işleri daha ileri götürmeye kararlı gibi görünüyor, Kolera ile birlikte "melankolia recordz"du kurmuşlar hayırlı olsun diyorum.

Sago kimdir diye bana değil Gugıl'a sorun :)

 En çok beğendiğim Parçaları

*Analiz
*Romantizma
*24
*Kopya Kalpler
*Rap Yaparken Günahamı girdim
*İçimdeki Şeytanın Ensesindeyim
*Karabiber Duası
*Leyli
*Tanrı Çekti Tüm Resimleri
*Bebeğim Öldü

Klip: Sagopa Kajmer Bebeğim Öldü

Hafta sonu ne çabukta geldi geçti yaf hiç bişe anlamadım :( planlarımın yarısı haftaya kaldı. Haftasonuna cumartesi akşamı ofisi terk etmekle başladım, her zaman yaptığım gibi gittim bi yerde ayak üstü tıkındım, alışveriş yaptım biraz bir iki dergi (Trendsetter, Digital Art, Penguen) bir şişe parfüm arşivim için bir Dvd (The Crow (1994)) son olarakta fotoğrafcıya baskı için bıraktığım cd ve fotoğraflarım :D sonrasında setbaşı mavi boncuk sokağındaki Pera kafede bir fincan çay ardından sevgili arkadaşım gülay'ın telefonuyla Zafer plaza'daki McDonalds'ta aldım soluğu :) orda beni bekleyen sadece o değilmiş Elif ve Volki'de oradaydı bi güzel tıkındık sanki yeni yemek yemiş olan ben değilmişim gibi kocoman bi hamburger ve kola siparişi verdim sonra pişman oldum (bi daha bic mac yemicem en azından zaferdeki mcDonalds da hiç beyenmedim) geç geldiğim için yemeği en son ben bitirdim bizimkilerde elifin fotoğraf makinası ile oynadılar birazcık yakında video görüntüsünü koyarım buraya gülersiniz :D yemek sonrası zafer plaza'yı terk ettik, biraz dolaştıktan sonra sevgili arkadaşımız volki'yi ektik :D ve Zelig Bar'a eğlenmeye gittik, volki eve gittiğimizi sanıyor öğreninice üzülecek belkide beni öldürecek sizde kurtulursunuz benden :P yedik içtik sonra oturduk barda ülke meselelerini tartıştık allah bize akıl versin :D :D

Pazar günü ise uyku,sinema ve alışverişle geçti detaya gitmeye gerek yok dicem ama girmeden olmuyor ki söylemek istiyorum hayatımda ilk defa kekikli çay içtim :P bilmem siz denediniz mi ama o kadarda berbat değildi, annem sağ olsun.

Son haftalarda iyice artan iş temposu yüzünden sinirlerim iyice gerildi, bide buna arkadaşlarımın bir anlam veremediğim hareketleri eklenince iyice kayışlar geriliyor, koptu kopacak artık, yaw arkadaşım doğru dürüst biş işin yok aylık 400 ytl bile çalışırım diyorsun ben sana yol gösteriyorum diyorum ki gel bak bu yol çok güzel sana ummadığın kapıları açacak senin hayatını değiştirecek, sen kalkıp yok aga ben sıkı işe gelemem rahat olsun relax olsun kıçımı yaya yaya çalışayım diyorsun. İnşallah bir an önce aklın başına gelirde sonra dövünmezsin.

Eklemek istiyorum:
Moda tasarımcısı arkadaşlarda (Adlarını söylememe gerek yok) FİKİRLERİNİ KENDİLERİNE SAKLICAKLARMIŞ saklayın bakalım bi halt becerebilcekmisiniz, inşallah becerirsinizde, ben yanlış olurum.

Junkie nerelerdesin birini tokatlamam lazım çabuk yetiş :)

Başlıktanda anlaşılacağı gibi şu sıralar tv dizilerine gene merak saldım Cnbc-e muhabbetlerinin dışında Show tvde yayımlanan Acı hayat ve kanal d’de yayımlanan hırsız- polis ve anadolu kaplanı dizileri, hırsız-polisi annem yüzünden anadolu kaplanını babam yüzünden yüzünden izlemek zorunda kalıyorum Acı hayat ise benim tercihim :) ne bilim Kenan’ın durumu biraz benim kine benziyor :P